Pamukkale, kar beyazı travertenleri sayesinde tüm dünyada ünlüdür. Donmuş şelaleler gibi görünen bu yer gerçekten eşsiz ve unutulmaz. Bu nedenle Pamukkale’nin antik bölgesi her yıl yaklaşık 2 milyon turist çekiyor. Sığ havuzların ve teraslarının elbette don ve kar ile ilgisi yoktur. Burası, sadece göz alıcı güzelliği ile değil ayrıca Roma İmparatorluğu döneminden beri iyileştirici özellikleriyle de bilinen termal kaynaklardır. Romalılar bu doğa harikasına o kadar hayran kaldılar ki, beyaz travertenlere yakın büyük bir şehir kurdular. Şehir, “kutsal şehir” anlamına gelen Hierapolis adını aldı. Ayrıca, gerçeküstü travertenler ölümcül Plütonyum veya Yeraltı Dünyası Tanrısı “Plüton Kapısı” olarak da biliniyordu. Kutsal alan, yerdeki çatlaklardan yükselen ve hayvanların ölmesini sağlayan karbon monoksit buharlarıyla doluydu. Kent ayrıca St.Philip’in şehitliği ve Bizans döneminde inşa edilen Sütunlar Kilisesi ile de zengin bir Hıristiyan tarihine sahiptir. Klasik bir Roma sitesinin tüm güzel unsurlarını ziyaret etme şansına sahip olacaksınız: şehir meydanı, çoklu tapınaklar, spor salonu, anıtsal çeşmeler ve nekropol. Ancak şehrin en önemli özelliği, kaplıcaların tıbbi özellikleri 2000 yıl önce olduğu gibi Hierapolis’in ana cazibe merkezi olduğu için elbette Hamam’dı. Anadolu’nun dört bir yanından insanlar şifa ve sağlık için Hierapolis’e gitti. Bugün, ziyaretçilere hizmet sunan bölgede çeşitli kaplıcaların keyfini çıkarabilirsiniz. Roma döneminden beri ortam değişti, ancak Pamukkale’nin hoş suları ve güzelliği 2000 yıl önce olduğu kadar çarpıcı. Pamukkale travertenlerinde gün batımı özellikle dikkat çekici bir zamandır ve hem özel bir deneyim hem de muhteşem resimler için şiddetle tavsiye edilir. Size özel bir program ve fiyatlar için bizimle iletişime geçin.